ASIL SORU: Neden Kore?

   Şimdi nerden başlasam bilemedim. Sadece yazmak istedim ve yazdım. Herkesin merak ettiği soruya da kendimce bir cevap bulma arayışları içine girdim. 

Türkiyede Kore Fanları olarak sayımız 500.000′i geçti.. Bundan gurur duymakla beraber en iyi fan topluluğu olma özelliğini de beraberimizde taşıyoruz 

Bu yaklaşık 500 Bin Fan K-Dramalarla yatıp K-Pop la kalkıyor. [Bu 500 Bin fandan biri de benim  ] Kore Fanı olmadan önce diğerleri gibiydim..Evet bunu itiraf etmek çok kötü ama ben de tüm çekiklerin aynı olduğunu düşünüp anında kız damgası vuranlardandım..Ama bu çok farklı bir sey, Kore’yle tanıştığınız an her şey büyük bir değişime uğruyor.

Şimdi Kore-Anticilerine sesleniyorum burdan : Lütfen önyargılarınızdan kurtulup da gelin  

 

…

   Ama nedense karşı karşıya olduğumuz en büyük sorunlardan biri “Aile ve Çevre”

Genelde bize yöneltilen soru şu olur :

“Neden başka bir şey değil de Kore?”    ya da   “Bu Çinlilerden başka hayran olacak bir şey bulamadın mı?”

   Ben bunu genelde ailemde yaşadım..

Evet Kore’nin kültürümüzle ve dinimizle tam olarak uyuştuğunu söyleyemem.. Bizi Kore^ye çeken çok farklı şeyler var.

…

   Kore’yi şans eseri Youtube’de küçük çaplı araştırmalar yaparken K-Pop sayesinde tanıyanlar, TRT’nin yayınladığı diziler sayesinde keşfedenler çoğunlukta bulunuyor.

   Ama biz genellikle TRT’de verilen dizileri açıp can sıkıntısından izledik ve bizi masum, sadık aşk konulu k-drama dünyasına çekmesine izin verdik. Çoğumuzun ilkleri ” Playful Kiss, BOF, Saraydaki Mücevher ya da Düşlerimin Prensi” oldu..Şahsen ben Saraydaki Mücevher’in kurbanıyım  Bu TV den izlediğimiz dizilerin muhtemelen basını kaçırdığımız için ilk işimiz internetin başına oturup kaçırdığımız bölümleri izlemek oldu..Sonra internet sayesinde biraz daha Kore’nin sürükleyici dünyasına kapıldık..

   Bir de K-Pop var işin içinde. Belli şirketlerin, idollerin ya da grupların kliplerini ya arkadaş tavsiyesiyle ya da orda burda karşımıza çıkan videoı önerileriyle “Ne var bunlarda ya? Al açtım izliyorum, siz de kurtulun ben de!” diye atar yaparak izledik. Kimi zaman da kendimiz keşfettik.

   Hal böyle olunca yakışıklı-güzel idollere olan ilgimiz katlanarak arttı..Sonra onların dizilerini, yapımlarını vs. izlemeye koyulduk. bizi yavaşça sarıp sarmalayan bu Kore Çılgınlığı çevremize de yayılmaya başladı elbette ^^ dizilerden öğrendiğimiz “evet, teşekkür ederim, ne yapmam gerek, hayır, lütfen ” vb. temel kelimeleri öğrenip hunharca yakın çevremize öğretme çabasına giriştik. Bazen “deli” damgası yedik..Bazen de alay konusu olduk ama telefonları kim olduğunu bilmeden “alo!” değil de “Yobuseyo!” diye erek açmaya devam ettik..Her tarafta ramen (Nudo-Makarneks vs.) ve Chopsticks aramaya başladık. İnternetten son çıkan videoların altyazılarını bekledik. Bazen dayanamadık kendimiz çevirdik. Arkadaş çevremizde sırf hava olsun diye ölümüne Korece konuştuk(!). Tabi bunlar sadece kelimeleri ağzımızın içinde yuvarlayıp, onların aksanlarını taklit etmemizden ibaretti.

  Tabii Türkiye’de sayısı artan Kore Fanlar’ı primcilere de kapı açıyor. Birçok dergi, müzik kanalı, ünlü markalar, gazeteler, TV Show’ları Kore üzerinden prim yapmaya başladı bile.. (Ör: Çakma ramen olan Makarneks- Nudo..Kral World ün K-Pop vermesi)

____________________*-*-*-*-*-*___________________

  Şimdi “Bu Kore hayranlığı  neyden kaynaklanıyor?” derseniz bunun cevabını istediğim sekilde kesinlikle  veremem..Çünkü çoğu fan da bunun cevabını tam olarak bilmez.

Ama “Arkadaşım neden Kore?” dersen alırsın cevabını.. Onların dizilerinde dostluğun en sadık tarafını, aşkın en saf halini gördük. Asla pes etmeyip hayaller kurarak sonuna kadar gidebileceğimizi öğrendik.  45 yaşındaki teyzenin de 13 yaşındaki gencin de hayranlığını kazanmış oldular böylece…

  Ama  sakın Kore Fanlarının Kore’ye olan bağlılıklarından kendi ülkelerinden vazgeçtiklerini algılamayın..Bu tam tersi iki ülkenin benzer yönlerinden kaynaklanan bir hayranlıktır.

                                                                               NOKTA .